|
|
8 bin lirayı
geçen ödemelerin banka kanalıyla yapılması mecburi
|
|
Tüm ülkelerde
olduğu gibi Türkiye'de de kişi ve kurumların
elde ettikleri gelirler vergiye tabi tutulur.
Devlet, kendisine düşen görev ve sorumlulukları
yerine getirmek için belirli bir miktarda vergi
toplamak zorunda. Bu tutar ne kadar geniş bir
kitleye yaygınlaştırılırsa, kişi başına düşen
yük o derece azalır. Bu yüzden verginin tabana
yaygınlaştırılması önem arz eder. Ülkemizde de
Maliye, ekonomideki parasal hareketleri kavramak
için tedbirler almıştır. Bu çerçevede
mükelleflerin ticari ödeme ve tahsilâtlarını
belirli vasıtalarla yapmaları için mecburiyetler
getirmiştir. |
|
|
Mükellefler, 8 bin lira ve üzeri tüm
alım, satım, hizmet, kira ödemeleri, avans,
depozito, pey akçesi, POS hareketleri ve diğer
işlemlerini banka, özel finans ve PTT aracılığıyla
yapmak zorunda. Bu tutarın üzerinde kalan işlemlerin
parçalara ayrılması kabul edilmez, aynı günde aynı
kişi veya kurumlarla yapılan işlemler tek bir ödeme
veya tahsilât kabul edilir.
Bakanlık tarafından getirilen zorunluluklara uymayan
mükelleflere her bir işlem için 1.070 liradan az
olmamak üzere işleme konu tutarın yüzde 5'i
nispetinde özel usulsüzlük cezası uygulanıyor. Bu
usulsüzlük daha sonra da tespit edilirse aynı
şekilde ceza kesiliyor. Üstelik mükellefler arası
ticarî işlemlerde birinin tahsilâtı diğerinin
ödemesi olacağından, özel usulsüzlük cezası her iki
mükellef için de uygulanıyor.
VADELİ SATIŞLARDA TAHSİLAT
Mükelleflerin ticarî işlemleri ile nihai
tüketicilerden mal veya hizmet bedeli olarak
yaptıkları tahsilât ve ödemeler 8 bin lirayı
aşıyorsa ödemenin yukarıda bahsettiğim vasıtalarla
yapılması gerekiyor. Ödeme farklı tarihlerde de
yapılsa durum değişmez. Mesela 20 bin lira mukabili
taksitli bir satış yapılmışsa taksitlerin banka,
özel finans kurumları ve PTT aracılığıyla ödenmesi
gerekiyor. Her bir taksit tutarının ayrı ayrı 8 bin
lirayı geçmesi şart değil. Toplam tutar 8 bin lirayı
geçtiği için taksitlerin de banka veya diğer
kanallar vasıtasıyla ödenmesi gerekir.
İşletmelerin kendi ortaklarıyla veya diğer kişilerle
olan ve herhangi bir ticarî içeriği olmayan nakit
hareketlerinde de işlem tutarı 8 bin lirayı
aşıyorsa, ödemelerin bahsettiğim kurumlar
vasıtasıyla yapılması gerekiyor. Banka sistemi
içinde kaldığı müddetçe bir mal veya hizmet
bedelinin müşterinin kendi çeki, ciro ettiği bir çek
ya da beyaz ciro ile teslim ettiği bir çekle
ödenmesi de mümkün. Bu şekilde yapılan ödeme de ceza
yemekten kurtarıyor.
KİRA ÖDEMELERİ NASIL YAPILMALI?
Ülkemizde ticarî işlemler için getirilen tevsik (vesikalandırma,
ispat) mecburiyetinden başka, bazı farklı ödemeler
için de bankaların aracı kılınması şart koşulmuştur.
Gayrimenkul Sermaye İradı elde edenlerin takip
edilmesi için kira gelirleri ile ilgili tevsik
mecburiyeti bulunuyor. İşyeri ve konut kiralama
işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilât ve ödemelerin
banka ve posta idarelerince düzenlenen belgelerle
tevsiki gerekiyor. Konutlarda, her bir konut için
aylık 500 lira ve üzerinde kira gelirleri
sağlayanların ve işyerlerinde, işyeri kiraya
verenler ve kiracıların, kiraya ilişkin tahsilât ve
ödemelerini banka veya PTT şubeleri üzerinden
yapması gerekiyor. İşyeri kiralarında tahsilât ve
ödemelerinin tamamı ödemelerin tevsiki kapsamında.
Ayrıca en az 10 kişi çalıştıran işverenler ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemeyi
bankalar aracılığıyla yapması şart. Çalışanlara
ücretini banka kanalıyla ödemeyen işverenlere
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca her işçi ve
her ay için idarî para cezası kesiliyor. Ödeme
esnasında veya yıllar sonra bir ceza ile karşı
karşıya kalmamak ve alınan mal veya hizmetin
gerçekten alındığını, bu alıma ilişkin ödemenin de
gerçekten yapıldığını ispatlamak için ödemelerin
tevsik mecburiyeti kapsamında belirtilen yollarla
yapılmasında fayda var. Birkaç yıldır uygulanan bu
mecburiyetten sonra, kriz sebebiyle yoğun kredi
kullanma ihtiyacının yanı sıra, banka üzerinden
yapılan ödemelerin de etkisiyle olsa gerek
bankaların kazançları birkaç yıldır tavan yapıyor.
Kurumlar Vergisi rekortmenleri genelde bankalardan
çıkıyor.
Vesikalandırma zorunluluğu olmayan ödeme ve
tahsilâtlar
Tevsik mecburiyeti kapsamına giren kişilerle nihai
tüketicilerin genel ve katma bütçeli idareler ile
döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya
tahsilât işlemlerinin banka veya özel finans
kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsiki zorunlu
değil. Türkiye'de mukim olmayan yabancıların
yapacakları ödemeler tevsik kapsamı dışında. Ayrıca
sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz
müesseselerinde, noterlerde ve tapu idarelerinde
yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların
belirtilen kurumlar aracı kılınarak yapılması
zorunlu değil. Diğer yandan, genel ve katma bütçeli
idareler, il özel idareleri, belediyeler ve bunların
teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer
kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki
meslekî kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut
bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler
ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya
tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale
işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat
tutarları, belirtilen limiti aşsa bile bunlara
ilişkin ödeme ve tahsilatın; banka, özel finans
kurumları veya PTT ile yapılması zorunluluğu
bulunmuyor.
Ahmet YAVUZ / ZAMAN |
|
16.05.2011 |
|
|