Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  Vergi Takvimi  I   Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   19 MAYIS 2011

  2011 Çalışmaları 

  Mükellef Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 

 

Fazla ve yersiz alınan vergilerde faiz ödemesi

 

Vergiler devlet açısından en önemli gelir kaynağı durumunda. Vergilerin bu özelliği, zamanında ve doğru olarak ödenmesine de ayrı bir önem kazandırıyor. Vergilerin zamanında (vadesinde) ödenmemesi halinde, devlet mahrum kaldığı süre için mükelleften faiz talep ediyor. Vadesinde ödenmeyen vergiler için mükelleflerin aylık yüzde 1,40 faiz ödemeleri yasa gereği. Piyasa koşullarındaki değişime bağlı olarak geçmişte birkaç kez düşürülen bu oran, halen yüksek düzeyde.

Vadesinde ödenmeyen vergilere uygulanan bu yüksek faiz nedeniyle, mükellefler özellikle vergi incelemesi sonucu tarh edilen vergileri ihtirazi kayıtla ödeyip dava açma yoluna gidiyor. Yapılan yargılama sonucunda mükellefin ödemiş olduğu fazla vergilerin mükellefe geri verilmesi gerekiyor.


FAİZ ÖDENİYOR MU?
Fazla ve yersiz ödenmiş olan vergi için faiz de ödeniyor. Ama biraz farklı usullerle ödeniyor. Konu, Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin dördüncü fıkrasında hükme bağlanmış durumda. Söz konusu hükme göre;
'Fazla veya yersiz olarak tahsil edilen veya vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin, ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişini mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 120. madde hükümlerine göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir.'
Yani, önce gerekli bilgi ve belgeler tamamlanacak. Sonra 3 ay beklenecek. Eğer üç ay içinde ödenmezse faiz hesaplanacak. Kanuna göre faiz hesabı, belge ve bilgilerin tamamlanmasından sonraki 3. ayın bitiminden itibaren başlıyor. Uygulanacak faiz oranı ise aylık yüzde 1.
İTİRAZ BAŞVURUSU
Mükellef borçlu olduğundaki faiz uygulaması ile devletin borçlu olduğu durumlardaki faiz uygulamasındaki bu çelişki üzerine Aydın Bölge İdare Mahkemesi konuyu 2008 yılında Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
Başvuruda, itiraz konusu düzenleme ile fazla veya yersiz alınan vergilerin iadesinde istenen bilgi ve belgelerin tesliminden üç ay sonra başlamak üzere tecil faizi verildiği, oysa eksik beyan edilen ve ödenen vergiler için ödenmesi gereken günden itibaren gecikme faizi alındığı belirtilerek düzenlemenin, Anayasa'nın 2, 10 ve 35. maddelerine aykırı olduğu ileri sürüldü.
İPTAL KARARI
Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuruyu yerinde görerek, söz konusu fıkrayı iptal etti. Anayasa Mahkemesi'ne göre: 'Fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerin iadesinde, tahsilatın yapıldığı tarih yerine başvuru tarihinden üç ay sonra başlamak üzere işleyecek faizin ödenmesine ilişkin kural, kişinin belli bir dönem için faiz gelirinden mahrum kalması sonucunu doğurarak genel yarar ile kişi yararı arasındaki dengenin bozulmasına yol açmakta, bu durum hukuk devletinde korunması gereken mülkiyet hakkının ihlaline neden olmaktadır'
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, 14 Mayıs 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı. Mahkeme vermiş olduğu iptal kararı nedeniyle hukuksal boşluk doğmaması için, kararın yayımı tarihinden 1 yıl sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. Yani, yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı sürece mevcut uygulama 1 yıl daha aynen devam edecek.

AKLINIZDA BULUN
Süre bitmeden kiracının çıkması
Kira sözleşmelerinde öngörülen süre dolmadan kiralanan yerin kiracı tarafından geçerli bir sebep olmaksızın boşaltılması halinde, sözleşmenin kalan sürelerinin kiraları muaccel (hemen ödenmesi gerekli) hale gelir. Kiraya veren, mahrum kaldığı kira bedellerinin tahsili amacıyla kiracı hakkında yasal takip yollarına başvurabilir.

Yıllık izin süresi hesabı
İşe giriş tarihim 20 Nisan 2006. Bugüne değin kesintisiz olarak çalışmaktayım. 2011 Temmuz ayı içerisinde yıllık iznimi kullanmak istiyorum. İzin sürem kaç gündür? Benim mantığıma göre yıllık izin sürem Temmuz/2011 tarihi için 20 gün. Ancak firmamız bana 15 gün olduğunu söylüyor. 20 günlük yıllık izin süremi hangi tarihten itibaren kullanabilirim?
Muhammed K.
İş Kanununa göre, işyerinde işe başladığı tarihten itibaren, deneme süresi dahil olmak üzere en az bir yıl çalışmış olan işçiye yıllık ücretli izin verilir. Gelecek izin hakları için gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru hesaplanır.
20 Nisan 2006 işe başlama tarihiniz baz alınıp, arada hiç boşluğunuz olmadığını varsaydığımızda, 20 Nisan 2011 tarihinde hak ettiğiniz izin beşinci çalışma yılınızın izni olur. Kanuna göre, hizmet süresi bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlar için öngörülen izin süresi ondört gündür.
Buna göre 2011 Temmuz ayında kullanmayı düşündüğünüz yıllık izin, beşinci çalışma yılınızın izni olup, 14 gündür. 20 Nisan 2011 tarihinden sonra geçecek bir yılın sonunda hak edeceğiniz izin süresi ise 20 gün olacaktır.

Metin Taş-Sezgin Özcan

Kaynak: http://www.aksam.com.tr/fazla-ve-yersiz-alinan-vergilerde-faiz-odemesi-2274y.html

 

19.05.2011
 
Yasal Uyarı
 
 

 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)

Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.