Basel II ve ekonomiye etkileri
Basel II nedir?
Sermaye yükümlülüğünün hesaplanma şekli ile karşılaşılan
riskin nasıl yönetileceği veya risk yönetimi kültürünün
derecelendirmeye tabi sistemleri kullanarak finansal
sistemlerin güvenliğini ve istikrarını sağlamak olarak
özetleyebiliriz.
Basel II'de önemli olan olgu ise operasyonel risk için
sermaye bulundurma yükümlülüğü getirmiştir ki bu da
Basel II'nin temel felsefesidir.
Basel II ile ilgili yayımlanmış 251 sahife İngilizce
dokümanında tüm bilgiler yer almaktadır. Basel II
aslında kelimenin tam manası olarak risk yönetimi
düzenlemesidir diyebiliriz.
G-10 ülkeleri merkez bankaları guvanörleri tarafından
1974 yılının aralık ayında Bankacılık Düzenleme ve
Denetim Uygulamaları Komitesi "Comıttee on Banking
Regulations and Supervisory Practices" adıyla
oluşturulmuştur. Komitede Belçika, Kanada, Fransa,
Almanya, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Hollanda, İsveç,
İsviçre, İngiltere, ABD olmak üzere bu ülkeler kendi
merkez bankalarının en üst düzey yetkilileri tarafından
temsil edilmektedir. Komite genel olarak:
a. İç denetim prensiplerinin oluşturulması.
b. Üye ülkelerin problemli bankalarının tespit edilmesi.
c. Genel olarak gözetim ve denetim otoritelerince
bankaların iç denetim sistemlerini değerlendirirken
uyguladıkları yöntemlerin araştırılarak uygulanmasını
sağlamak.
d. Bu çalışmaları kılavuz haline getirerek tüm ülkelerin
gözetim ve denetim otoritelerine göndermek ve bu hususta
banklarda iç denetimin etkinliğini sağlamak,
e. Basel II kapsamında bankaların sermaye
yeterliliklerinin kamuya açıklanması zorunluluğu,
Aslında Şubat 2001 yılında ülkemizde uygulanmaya
başlanılan Basel I standartları risk ölçümünde yetersiz
kaldığından 26 Haziran 2004'te Basel II nihai bankacılık
risk standartları oluşturularak yürürlüğe konulmuştur.
BDDK ve 2009:
Basel II kapsamına paralel olarak BDDK da çalışmalar
yapmış 30.05.2005 tarihinde BASEL II'ye geçiş yol
haritası açıklanmıştır. Haziran 2006 tarihinde kapsamlı
doküman hazırlanmıştır. Bu çalışmalar Avrupa
Parlamentosu ve Konseyi'in 14.06.2006 tarih 2006/48-49
sayılı AB'nin 2006/49 sayılı direktifleri (CRD) ile AB
müktesebatına dahil edilmiştir. Ancak AB ülkeleri 2006
sonuna kadar mevzuatlarını tamamlayıp 01.01.2007
tarihinde itibaren uygulamaya geçmeleri öngörülüyordu.
Birçok AB ülkesi bu süreçleri tamamlamadığı görülmüştür.
Halen Türkiye de bankacılık sisteminde 01.11.2006
tarihinde resmi gazetede yayımlanan "Bankaların sermaye
yeterliliğinin ölçülmesine ve değerlendirilmesine
ilişkin yönetmelik" uygulanmaktadır. Reel sektörün
finansal tablolarının da UFRS'ye göre uygun olması
gerekmektedir. 2002 yılından beri çalışmalarını IAS'ye
paralel olarak yürüten Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulu (TMSK) çalışmalarını tamamlamıştır. Ancak bu
standartlara uygulama zorunluluğu getiren Türk Ticaret
Kanunu (TTK) tasarısı yasalaşmadığından dolayı reel
sektörün de yoğun talepleri ile BDDK, Basel II
uygulamalarının 2009'a ertelendiğini duyurmuştur. Şunu
da ekleyelim ki henüz Türkiye'de yeteri kadar
derecelendirmeyi yapacak personel ve derecelendirme
şirketi de yoktur.
Firmalar açısından Basel II'nin önemi:
Finans piyasasının düzenleyicisi durumunda olan
kuruluşlar BDDK, TCMB, TBB, Hazine Müsteşarlığı ve
bankalar tarafından oluşturulan Basel II Koordinasyon
Komitesi ile BDDK bünyesinde oluşturulan Basel II Proje
Komitesi çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak firmalar
için bu çalışmaların yapıldığını söyleyemeyiz. Bazı
bankalar Basel II altyapısı için milyon dolarlar da
harcadıklarını ilan ettiler. Burada daha çok ticaret ve
sanayi odaları, bankalar, KOBİ örgütleri kendi üyelerini
bu konuda uyarmalı ve gerekli eğitimleri vermelidirler.
Firmalar aşağıda sıraladığımız kurumsal bilgilerini
kredi derecelendirme kuruluşlarına sunmak üzere hazır
hale getirmelidirler.
Firmalara kredi derecelendirme notu verirken firmaların
finansal olan ve olmayan değerleri birlikte dikkate
alınacaktır. Bundan maksat ise finansal olan bilgiler;
bilanço bilgileri finansal olmayan bilgiler; ise
firmanın kurumsal bilgileri, ortak yapısı, firmanın
piyasadaki ekonomik durumu, ithalat-ihracat-diğer ticari
bilgileri hakkında detaylı bilgilerdir.
Basel II'ye göre firmalar yeniden tanımlanmaktadır. Buna
göre yıllık cirosu en fazla 50 milyon Euro olan
şirketler KOBİ sayılabilecektir.
Firmalara Basel II uygulamasında aşağıdaki önerileri
dikkate almalarını öneriyoruz:
1. Kurumun öz sermayesinin güçlü olmalı,
2. Firma kurumsal bilgilerini zaman zaman kamuya
duyurmalı,
3. Personel yapısı, insan kaynakları bölümü, kurum
personeline verilen eğitimler hakkında bilgi dosyası
oluşturmalı,
4. Basel II kriterlerine göre kurumlar teminatlarını
yeniden yapılandırmalı,
5. Kurumun çevre ile olan ilişkileri ve çevreye olan
etkileri bunlar denetimlerle ispatlanmalı,
6. Kurumun finansal raporları uluslararası bir bağımsız
denetim şirketinin denetiminden geçirilmeli,
7. Finansal raporlamalar uluslararası standartlarda
olmalı.
Basel II uygulamasının ekonomiye uzun vadede faydaları:
Dikkat edilmediğinde gözden kaçan önemli verilerin
başında
1. Öz sermayesi ile yetinmeyerek dış kredilerle çalışan
firmalar için Basel II mihenk taşı hükmünde olacak,
2. Şirketler öz sermayelerini güçlendirmek için
ortaklar, şahıs üzerinde olan menkul ve gayri
menkullerini kurum bilançolarına taşıyacaklar,
3. Ekonomide kayıtdışılık azalacak,
4. Halka açık olmayan şirketlerin yeni SPK'sı, Basel II
kriterleri olacak,
5. Ekonominin tamamı uluslararası standartlarda daha
kolay ölçümleme kriterlerine uygun hale gelecek,
6. Basel II uygulaması 2008'de ekonomiye yön veren daha
çok belli bir ölçeğin üstündeki şirketlere uygulanarak
şirketlerin yapısal durumları izlenerek güçlü kalmaları
sağlanacak,
7. BBDK, SPK ve bankaların ekonomideki yönlendirme ve
belirleyicilik rolleri artacak,
8. Uluslararası finans sektörünün ve uluslararası
yatırımcıların Türkiye'ye gelmeleri çok daha artacak,
9. Devletin vergi gelirleri artacaktır.
Vahap Balkaya
Global Uluslararası Bağımsız
Revizyon ve Denetim AŞ
Yönetim Kurulu Başkanı
12.09.2007 |