Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Kurumlar Vergisi Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   09 Şubat 2011

  Vergi Rehberi 

  2011 Çalışmaları 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
   

İşçi Sayısına Göre iş Kanunu’ndan Doğan İşveren Yükümlülükleri

 
   

1-      10 ve  Üstü Personel Çalıştıran Firmaların İş Kanununa Göre Yükümlülükleri

a-      Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesi

4857 sayılı Kanun’un 5764 sayılı Kanunla değişik 32. maddesiyle, 01.01.2009 tarihinden itibaren 10 ve üzerinde işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakın banka kanalıyla ödenme yükümlüğü getirilmiştir. Anılan maddeye istinaden 18 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazetede Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesi Yönetmeliği yayınlanmıştır.

Yönetmeliğin;   İş Kanununa tabi olarak çalışan işçiye yapılan ödemeler  başlıklı 10. Madesine göre; ‘‘İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı    işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az 10 olması hâlinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.’’

Yönetmeliğin; Gazete ve mevkutelerde, haber ve fotoğraf ajanslarında gazeteci haricinde çalıştırılan işçiye yapılan ödemeler başlıklı 7.Maddesine Göre; ‘‘Gazeteci çalıştıran işverenler, aynı zamanda 5953 sayılı Kanun hükümleri dışında kalan ve İş Kanununda “işçi” tanımına giren kimseleri çalıştırmaları hâlinde, çalıştırılan gazeteci sayısı ile işçi sayısı toplamının en az 10 olması durumunda, çalıştırdıkları gazeteci ve işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.’’

Yönetmeliğin; Deniz İş Kanununa tabi olarak çalışan gemi adamına yapılan ödemeler başlıklı 8. Maddesine göre; ‘‘Deniz İş Kanununa tabi olarak Türkiye genelinde en az 10 gemi adamı çalıştıran işverenler veya işveren vekilleri, çalıştırdıkları gemi adamına, o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.’’

2-      20 ve  Üstü Personel Çalıştıran Firmaların İş Kanununa Göre Yükümlülükleri

a-      Toplu İşçi Çıkarılması ve Bir Ay Önceden Bildirme Yükümlüğü

4857 sayılı İş Kanunu 29.Md. göre; İşveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir.

İşyerinde çalışan işçi sayısı:

a) 20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin,

b) 101 ile 300 işçi arasında ise, en az % 10 işçinin,

c) 301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin,

İşine 17 nci madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.

Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur.

3-      30 ve  Üstü Personel Çalıştıran Firmaların İş Kanununa Göre Yükümlülükleri

A-     İş Güvencesi Hükümlerinden Yararlanma;

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir

İş güvencesi hükümlerinden yararlanan işçilerin, iş sözleşmesini işveren, geçerli bir neden olmaksızın fesih edememektedir. Geçerli nedenlere dayanmaksızın işçilerin iş sözleşmelerinin işveren tarafından fesih edilmesi halinde, işçilerin bir ay içinde iş mahkemesinde işe iade davası açma hakları bulunmaktadır.

a-      İşçi Sayısına Göre İş Güvencesi Kapsamı

4857 sayılı Kanunun feshin geçerli bir sebebe dayandırılması başlıklı 18. Md. göre

·        30 veya daha fazla işçi çalıştıran  iş yerleri ile

·        51 (51 dahil) fazla işçi çalıştırılan tarım işlerinin yapıldığı

İşyerleri iş güvencesi kapsamına girecektir.

İşçi sayısının hesaplanmasında, İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri dikkate alınmaz.

b-     İşçi Sayısına Bakılmaksızın İş Güvencesi Kapsamı

Yukarıda belirtilen işçi sayısı itibariyle İş güvencesi kapsamına dahil olan işyerlerinin haricinde ayrıca işyerindeki işçi sayısına bakılmaksızın; 4857/18-21. Maddelerinde düzenlenen koruyucu hükümler kapsamına alınmıştır.

·        Sendika Üyeliği ve Sendikal faaliyetlerden dolayı hizmet akdi fesh edilen işçilerin bulunduğu işyerler,

·        Belirsiz süreli hizmet akdiyle çalışan sendika temsilcilerinin bulunduğu işyerleri,

·        5953 sayılı Basın İş yasası kapsamında çalışan işyerleri.

4-      50 ve  Üstü Personel Çalıştıran Firmaların İş Kanununa Göre Yükümlülükleri

a-      Özürlü İşçi Çalıştırmakla Yükümlü İşverenler.

İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde %3 özürlü, kamu işyerlerinde ise %4 özürlü ve %2 eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.

Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.

Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi özürlü sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, aynı Kanun'un 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır.  

b-     İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu

4857 Sayılı Kanuna göre sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdür.

İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.

c-      İş Güvenliği Uzmanı ve İş Yeri Hekimi Çalıştırma Zorunluluğu

İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre;

-İş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamakla;

-Bir veya daha fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personeli görevlendirmekle,

-Sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elamanı görevlendirmekle,

-İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Oluşturmakla

 yükümlüdürler. 

Devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran işverenler, Sosyal Sigortalar Kurumunca sağlanan tedavi hizmetleri dışında kalan, işçilerin sağlık durumunun ve alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin sağlanması, ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki işçi sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri hekimi çalıştırmak ve bir işyeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlüdür.

5-      100 ve  Üstü Personel Çalıştıran Firmaların İş Kanununa Göre Yükümlülükleri

a-      İzin Kurulu Oluşturma

4857 sayılı İş Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca, işverenlerce işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esasları 03.03.2004 tarih ve 25391 sayılı Resmi Gazetede belirlenmiştir.

İşçi sayısı yüzden fazla olan işyerlerinde işveren veya işveren vekilini temsilen bir, işçileri temsilen iki kişi olmak üzere toplam üç kişiden oluşan izin kurulu kurulur.

İşçi sayısı yüzden az olan işyerlerinde; izin kurulunun görevleri, işveren veya işveren vekili veya bunların görevlendireceği bir kişi ile işçilerin kendi aralarında seçecekleri bir temsilci tarafından yerine getirilir.

İzin kurulunun çalışmaları için gerekli yer, eleman, araç ve gereçler işveren tarafından sağlanır.

b-     Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakımı

Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, bir yaşından küçük çocukların bırakılması ve bakılması ve emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bir emzirme odasının kurulması zorunludur.

 

Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150 den çok kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması ve bakılması, emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir yurdun kurulması zorunludur. Yurt açma yükümlülüğünde olan işverenler yurt içinde anaokulu da açmak zorundadırlar. Yurt, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.

 

İşverenler, ortaklaşa oda ve yurt kurabilecekleri gibi, oda ve yurt açma yükümlülüğünü, bu Yönetmelikte öngörülen nitelikleri taşıyan yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler.

 

Oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın işçilerin toplam sayısı dikkate alınır.

Mehmet Fatih GELERİ

İş ve Sosyal Güvenlik

fatihgeleri@gmail.com

Diğer makaleleri

-Malulen Emekli Olan Çalışabilir mi?

-İşverenin İşçisine Karşı Görev ve Sorumlulukları

-Emzirme ödeneği ve cenaze yardımı alabilme şartları ve tutarları

-Kadın işçinin gece postasında çalıştırılma koşulları

-Çalışanların Yıllık İzin Süreleri

-Yeni Borçlar kanunu işçi işveren yükümlülükleri

-2011 Yılında sigorta primine tabi tutulmayacak ödemeler

-Özürlü çalışanlarla ilgili olarak İşkur'a onaylatılacak belge ve fazla çalışma onayı

-Özel Eğitim Kurumlarında İhbar ve Kıdem Tazminatı

-İkale Sözleşmesi İle Fesih Ve Sonuçları

Sigorta primine esas olan ve olmayan kazançlar

15 Yıl 3600 günle kıdem tazminatı alabilme şartları

Özel Eğitim Kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının SGK uygulamaları

 

 
    Yasal Uyarı
 
 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.