Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Kurumlar Vergisi Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   01 TEMMUZ 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
   

Vergi Dairesinin Haciz Önceliği Varmıdır?

 
   
Bir işletmenin ticari hayatının devamı, satış yapmasına ve bunun karşılığı olan para veya para ile temsil edilebilen bir menfaati tahsil edebilmesine bağlıdır. Günümüz ekonomisinde tahsilât dengesi işletmeler için hayati önem arz etmektedir. Özellikle firmaların yüksek likitideye ihtiyaç duyduğu ve tahsilât dengelerinin bıçak sırtı olduğu dönemlerde alacakların zamanında tahsili çok önemlidir.

Tahsil edilemeyen alacaklar için firmalar, icra yoluna gitmekte ve adeta birbirleriye yarışmaktadırlar. Hatta kimi borçlular, hileli bir şekilde üçüncü şahıslar üzerine hayali borç yaratıp, kendi malları üzerine dolaylı yoldan kendileri haciz uygulamaktadırlar. Firmalar alacaklarının tahsili için haciz uyguladıkları gibi devlette amme alacakları için haciz yoluna gitmektedir. Devlet, sahip olduğu data ambarında, banka hesapları, banka hareketleri, tapu sicil kayıtları ve trafik tescil kayıtları başta olmak üzere bir çok bilgiye sahip olduğundan, alacağının tahsili içi çok rahat haciz işlemleri uygulayabilmektedir. Hal böyle olunca,  borçluya ait menkul, gayrimenkul vb. üzerinde ticari alacaklarla birlikte bir de devlet de haciz uyguladığı zaman paylaşım nasıl olacaktır. 

Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun (AATUHK)’un 21’inci maddesi, amme alacağının öncelik hakkını düzenlemektedir. “Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur.  Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268’inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz. Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur. Ancak, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel gelir. Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin üçüncü sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur.” Denilmektedir. 

Buna göre, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine vergi alacağı vb. için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve satış bedeli aralarında oransal olarak taksim edilir. 

Hacze konu mallar üzerinde rehinli alacak hakkı tahsis edilmişse, bunun önceliği vardır. Ancak, malın aynından doğan, gümrük resmi, bina, emlak vergisi vb. amme alacakları, satış bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel gelir. 

Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak İcra ve İflas Kanunu (İİK)’ nun 206’ncı maddesine göre aşağıdaki sırada içinde üçüncü sırada yer alır,

 

·        Birinci sıra; işçilerin iflastan önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş alacakları, işçi yardım sandık ve derneklerine olan borçlar ve aile hukukundan kaynaklı nafaka alacakları,

 

·        İkinci sıra; velayet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları,

 

·        Üçüncü sıra; özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar. 

Buna göre, üçüncü sıranın önceliğini alan başka bir alacak bulunması halinde vergi vb. alacaklar da öncelikli alacaklarla aynı sırada bulunacak ve bu alacaklar tahsil edilinceye kadar diğer alacaklara pay verilmeyecektir. 

Sonuç olarak, borçlunun ticari faaliyetine devam ettiği sürece, normal şartlarda ticari alacaklarla birlikte amme alacağı içinde hacze iştirak edilmesi halinde, satış bedeli oransal olarak dağıtılacaktır. Amme alacağının öncelik hakkı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, önceden tesis edilmiş rehinli alacakların hakkı mahfuzdur. Ancak, haczedilen değerin aslından kaynaklanan, vergi borcu alacağı vb. amme alacakları rehinli alacaklardan da önce tahsil edilecektir. Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması halinde ise amme alacaklarına İcra İflas Kanunu’nun 206’ncı maddesine göre üçüncü sıradan imtiyazlı alacak olarak tahsil edilecektir.



İ.Burak OĞUZ
S.M.M.M.

burak@noktax.com
muhasebenet.net

Yasal Uyarı

Diğer makaleleri

-Dışarıdan temin edilen işçilikte KDV tevkifatı

-Sigortadan alınan tazminatların vergisel boyutu

-İşyeri Bildirgesini Zamanında Vermemenin Cezası Asgari Ücretin Üç Katı

-Kira ödemiyorsanız stopaj ödemek zorunda değilsiniz

-Yabancı kimlik numaraları vergi numarası olarak kullanılacak

-Yıllara sari olmayan inşaatlarda vergilendirme

-Çalışanlarınız istirahat raporu alırsa dikkat! Bu ceza çok can yakar!

-Konsinye Olarak İhracat Yapılabilir mi?

-Yabancı para birimi ile fatura düzenlenebilir mi?

-Raporlu Çalışana Ücreti Nasıl Ödenir ?

-Bağış ve Yardımların Vergiden İndirilmesi

-Damga Vergisinde “Nüsha” ve “Suret” ayrımı!

-Serbest Bölgelerde Stopaj Karmaşası

-Tarım projelerine 200.000 TL'ye kadar hibe destek

-Kâğıt Fatura Tarih Oluyor!

-Kira Gelirlerinin Beyan Dönemi Başladı

-Ücretlerde Gelir Vergisi Düştü

-Yurt dışından kullanılan kredilerde stopaj ve KDV

-Ücretlerde Gelir Vergisi Düştü

 

 
    Yasal Uyarı
 
 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.